Havaların soğumaya başladığı şu günlerde benim güzel ülkemin kış mevsime uygun olan,vazgeçilemeyen lezzetli mi lezzetli atıştırmalıkları ön plana çıkmaya başladı bile. Başka toplumlarda bulamayacağınız bize ait,bize uygun nerede görseniz Türk toplumunu yansıtan bu atıştırmalık neler mi? Gelin beraber göz atalım….
BOZA:
Bilinen en eski Türk içeceklerinden biridir boza. Darı irmiği, su ve şekerden üretilen bir kış içeceğidir Fosfor, sodyum mineralleri ile A, B1, B2, niasin, E ve C vitaminleri yönünden oldukça zengindir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda; içinde barındırdığı niasin sayesinde kalp damarını koruduğu, yine içeriğinde var olan diğer B grubu vitaminler aracılığı ile sinir sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Boza mayalanarak elde edilmektedir. Mayalanması sırasında ürettiği laktik asidin hazmı kolaylaştırıcı,bağırsak florasını düzenleyici etkisi vardır. Boza içindeki aktif mayalar sayesinde prebiyotik özellik taşımaktadır. Yani bağırsağımızın dost bakterileri olan probiyotikleri besleyerek bağışıklık sistemimizin korunmasına katkı sağlamaktadır. Vücut direncinin düşmesini istemediğimiz kış günlerinde nezle ve gribe yakalanmamak adına günlük beslenmenize bozayı ilave edebilirsiniz. Enerji değeri oldukça yüksek olan bozayı tüketirken kilo kontrolünüzü sağlamak istiyorsanız miktara dikkat edin. 1 su bardağı boza ortalama 250-300 kalori içermektedir unutmayınız. Özellikle emzikli annelerin, sporcuların ve kilo almak isteyen kişilerin tercih etmelerini önerdiğimiz boza çok eski tarihlerden bu yana tadı ve aroması ile kış lezzetlerinin gözdeleri arasında yer almaya devam etmektedir.
KESTANE:
Kestane kebap yemesi sevap….
Kışın güzelliklerinden, enfes lezzetlerinden biride kestanedir. Bana çocukluğumu hatırlatır. Soğuk kış akşamlarının en besleyici atıştırmalıklarından olan kestaneyi sevmeyen yoktur herhalde; soba üzerinde veya tavada yapılan kebabı,közü, haşlaması fark etmez, ülke insanları olarak hepimiz bayılırız bu lezzete.Kestanenin içeriğinde, başta nişasta olmak üzere, posa, protein, kalsiyum, potasyum, fosfor gibi mineraller ve ayrıca C,B grubu vitaminler bulunmaktadır. Karbonhidrat yönünden oldukça zengin olan kestane bu özelliği nedeni ile ekmek grubu gibi düşünülebilinir. 3 -4 ADET KESTANE=1 DİLİM EKMEK eşdeğeridir.Yani aslında 1 adet kestane ortalama 20 kaloridir. Bu nedenle kestaneyi de abartmadan tüketmekte fayda var. Özellikle kilo sorununuz varsa dikkatli olmanızı öneririm. Bu arada Kestane gluten içermediği için buğday alerjisi olan herkesin rahatlıkla yiyebileceği bir besindir.
SALEP
Salebin yabani orkide çiçeğinin toprak altında kalan yumrularından elde edildiğini biliyor muydunuz? İçeriğinde; nişasta,şeker,müsilaj ve bazı azotlu bileşikler bulunan salep; mide bağırsak sistemi rahatsızlıklarının giderilmesinde ,kabızlığın çözümünde, bronşit ve öksürük gibi yaşam kalitesini bozan hastalıklarda dokuları yumuşattığı ,kayganlık özelliği sağladığı için kullanılmaktadır.Su ve sütle karıştırılarak hazırlanan salebin enerji değeri de oldukça yüksektir.Kuvvet verici ve besleyici özelliği yüksek olan salebin 1 fincanı ortama : 200-250 kalori arasındadır.
BUNU BİLİYORMUYDUNUZ?
Kış geldi ve beraberinde hastalıkları da getirdi.Bu dönemi hasta olmadan atlatabilmek için bağışıklık sistemini güçlendirmek şart. Peki D vitamini stoklarının yetersizliğinin bağışıklık sistemini düşürdüğünü biliyor muydunuz? İşte bu nedenle D vitamini değerinizi mutlaka ölçtürmeniz ve eksikse takviye etmeniz hastalıklara yakalanmamanız için şart. D vitaminin en önemli kaynağı güneş. Kış mevsimlerinde yüzünü göstermeyen güneş nedeni ile D vitamini içeren besinleri hayatınıza sokmak oldukça önemli. Bunlar neler dediğinizi duyar gibiyim. Yumurta, süt,yoğurt,kefir,peynir ve diğer hayvansal kaynaklı besinlerde D vitamini bulunmaktadır unutmayınız.
Sağlıklı ve formda bir kış geçirmeniz dileğiyle….