Omega-3 yağ asiti vücut tarafından yapılamayan ve dışarıdan yiyeceklerle alınması gereken doymamış yağ asitlerinden biridir ve kendi içinde de EPA ve DHA olarak ikiye ayrılmaktadır.Hayvansal kaynaklı omega-3’ler için en güvenilir besin balıktır. Bir balık ne kadar yağlı ve ne kadar soğuk bir suda büyüyüp gelişmiş ise etindeki omega-3 miktarı o kadar çok oluyor. Soğuk sularda büyüyen balıkların daha çok omega-3 içermelerinin nedeni omega-3’ün balık bedenini soğuktan koruyan bir doku gibi görev yapmasıdır.. Bu nedenle kuzey denizinde yetişen somonlarda Karadeniz’in balıklarında, sıcak deniz balıklarına oranla daha fazla omega-3 vardır.Yine sardalya, uskumru, hamsi, lüfer gibi geleneksel balıklarımızda da bol bol omega-3 vardır.
Balıkta bulunan omega-3 yağ asitinin yukarıdaki faydalı özelliklerinden yararlanabilmek için; Haftada en az iki kez buğulama, fırınlama veya ızgara olarak balık tüketiniz.. Unutmayınız; una bulanarak kızartılan balıklarda omega -3 yağ asitleri kayba uğramaktadır.
Halk arasında balık ile süt ürünleri (yoğurt, ayran vb) ile bir arada tüketiminin zehirlenmeye neden olacağına dair yanlış bir kanı bulunmaktadır. Oysa ki, balık ve yoğurdun her ikisinin de taze olması durumunda bir arada tüketilmesi her hangi bir sağlık problemine neden olmamaktadır
Balıkla aldığımız Omega-3 yağları :
1. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor
2. Kan yağlarının yükselmesini önlüyor.
3. İyi huylu kolesterol HDL yi yükseltiyor, Kötü huylu kolesterol LDL ‘yi düşürüyor.
4. Kalp damarlarını koruyor ve kalbin ritmini düzenliyor.
5. Kilo kontrolüne fayda sağlıyor.
6. Görmeyi keskinleştiriyor.
7. Sağlıklı bir insan beyninin %10’u omega-3’tür. Yani vücudunuza giren her omega-3 molekülü beyninizi güçlendiren bir ilaç gibi çalışıyor.Zihin sağlığımızı olumlu etkiliyor
8. Depresyondan koruyor.